22 Ağustos 2011 Pazartesi

Sgt Pepper's Lonely Hearts Club Band Özeti



Yandım Çavuş albümünün kapağı, kapaktaki isimler her zaman tartışma ve komplo konusu olmuştur. Hatta Paul McCartney' in seneler önce öldüğü ve kapakta bunun sembollerinin yer aldığı, çeşitli karakterlerle şeytani yönleri, masonik bağlantıları gibi bambaşka yerlere gitmiştir. Müessesemizin bir hizmeti olarak bu isimleri üst sıradan başlayarak sayıyorum

En üst sıra:Yukteswar Giri(Hindu guru), Aleister Crowley(Karanlıklar Prensi), Mae West(Aktris), Lenny Bruce(Komedyen), Karlheinz Stockhausen(Alman besteci), W. C. Fields(Komedyen), Carl Jung(Psikolog), Edgar Allan Poe(Yazar, şair), Fred Astaire(Aktör), The Vargas Girl, Richard Merkin(Aktör), Huntz Hall(Aktör), Simon Rodia(Tasarımcı), Bob Dylan(Müzisyen)
Üçüncü sıra:Aubrey Beardsley(illüstratör), Sir Robert Peel(19. yy. İngiliz Başbakanı), Aldous Huxley(Yazar), Dylan Thomas(Şair), Terry Southern(Yazar), Dion(Şarkıcı), Tony Curtis(Aktör), Wallace Berman(Sanatçı), Tommy Handley(komedyen),Marilyn Monroe(Aktris), William S. Burroughs(Yazar), Mahavatar Babaji(Hindu Guru), Stan Laurel&Oliver Hardy(Komedyen), Richard Lindner(Sanatçı), Karl Marx(.....), H. G. Wells(Yazar), Paramahansa Yogananda(Hindu Guru),Sigmund Freud(Psikiyatrist)

Üçüncü Sıra: Stuart Sutcliffe(Müzisyen, eski Beatles üyesi), Max Miller(Komedyen), A Petty Girl, Marlon Brando(Aktör), Tom Mix(Aktör), Oscar Wilde(.....), Tyrone Power(Aktör), Larry Bell(Sanatçı), David Livingstone(Misyoner), Johnny Weissmuller(Aktör), Stephen Crane(Yazar), Issy Bonn(Komedyen), George Bernard Shaw(oyun yazarı), H. C. Westermann(heykeltraş), Albert Stubbins(İngiliz futbolcu), Sri Lahiri Mahasaya(Guru), Lewis Carroll(Yazar), T. E. Lawrence(nam-ı diğer Arap Lawrence)

Ön sıra: Sonny Liston(Boksör), Shirley Temple, Albert Einstein(....), The Beatles(üzgün, balmumu heykelleri, Bobby Breen(Müzisyen), Marlene Dietrich(Aktris), Diana Dors(Aktris), Metin Milli(Müzisyen)

sözlerime burada son verirken Sgt.Pepper's Lonely Hearts Club Band albüm kapağındaki Paul McCartney' in ölüm fermanını siz de arayadurun. İlk sembol, üzgün halleri...İkinci sembol çiçeklerden yapılmış 3 telli bas gitar

9 Ağustos 2011 Salı

27 Yaş, Bırakıp Gidebilme Erdemi, Buna Benzer Başlığa Sığmayacak Edepsizlikler

Teoman'ın müziği bırakmasının ilk günlerindeyiz. Kimbilir gazeteler nasıl harıl harıl bir röportaj kopartmaya çalışıyordur kendisinden. Bendenizin olayla ilgili hiç bir fikrim olmamasıyla birlikte, bir veda mektubu bırakıp bırakmadığını, "end-up process" sebeplerini merak etmiyorum. Çala kalem, hedef tahtasına koyup verip veriştiricem bu seferlik.

Çok erdemli bir davranış bırakıp gidebilmek. En azından bizim evden baktığımızda. Çünkü alıştığın, alıştırdığın şeyleri yok sayıp, kartviziti falan atıp kafandaki "yeni sen"e belki de Yenisey'e gitmeyi tasar etmişsindir.

Bir işin varken, istifa edip işe gitmediğin, giden insanları izlediğin ilk günün burukluğunu biri gelip anlatmalı bizlere. Biri gelip pencerede yanımda durup, hatta oturduğu yerden anlatması gerekiyor, gitmemeyi tercih etmeyi, nasıl göründüğünü gidenlerin.

Dünyamızın sadece gündüz yaşayan ve çalışan ofis insanları için yaratıldığı fikrinin sahibi gelsin bi oturalım. Kahve de yaparım. Köpük meselesini tam oturtamadım. Kendime yaptığımda oluyor ancak sayı iki ve üzeri olunca yüzey gerilimine bağlı olarak köpükler fincan kenarlarında birikiyor.

27 yaşa şunun şurasında 27 kala, yol açtığı şehir insanı ve doğaya kafa tutan insanın "varoluşsal bunalımları" bir paragraf da yazarak google aramalarında 3 5 tıklama alır mıyım? Onun yerine bugün yaptığım limonatadan bahsedeyim. Daha doğrusu memur işi Lynchburg limonata...Herhangi bir marka limonatanın içine biraz daha limon sıkıp, biraz buz biraz viski katıp sallayınca süper oldu. Serin serin içiyorum.

27 yaş kritikliği 30' a yolun az kaldığı tabelasını görüyorsun. Fakat tatil için gittiğin şehre değil de, uzaktan bir yakınının cenazesi için gittiğin bir şehrin tabelası bu. Yaklaştıkça uzak yakınla anılarını karıştırır, bağını kuvvetlendirmeye çalışırsın. Sonra anıları kabartırsın ki o kadar da uzak olmadığına ikna edersin kendini. Geride ne bıraktığını da düşünür ve iyice yakını da bırakıp, gittiğinde görememeyi, o sürede kendi yaptıklarını yatırırsın tahtaya ama dönüşte nerenin tostu daha iyiydi diye devam edersin.

Bırakıp gidenlere bir örnek verip yazıya böyle girmeden, geliştirmeden, raşitik bir şekilde bırakıyorum:

1993’te artık şarkı söylemeyeceğini açıklayan Kayahan, ‘Son Şarkılarım’ adlı bir albümle sevenlerine veda etmişti. O günden bu yana sekiz albümü yayımladı.

7 Ağustos 2011 Pazar

İsmet Özel İçin Ne Yapabilirim?

Hayır, yanlış anlamayın. İsmet Özel benden birşey talep etmiyor fakat ona olan sevgim beni ne yapacağımı şaşırtıyor. Ruhum, meğerse onun şiirlerinde yazılmış ve sonradan bedenimi yerleştirilmiş bir saat gibi arada tekliyor, duruyor ama bazı tuhaf şeyleri gösteriyor. Evi Nepal' de kalmış Slovakyalı bir salyangozdur belki ruhum. Yine de dinmiyor bir şeyler yapma isteği. İsmet Özel' in çıldırması, faşistliği, eski komunistliği konuşuluyor sadece. Üstünde taşıdığı deliliği, omuzlarındaki rütbeli beyaz gömleğiyle başka kimde gördünüz? Sizin filmleriniz 3 günde bir değişirken ben ikircikliydim
Şimdi ağlamadan
dillerim dolaşmadan
yokluğum çözülmeden gecenin karşısında
şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı
üzerime yüreğimden başka bir muska takmadan konuşmak istiyorum.