28 Temmuz 2011 Perşembe

Yapı Taşımız Aile


Günaydın!

Bugün biraz akrabalık ilişkilerinden bahsedeceğim. Üstelik işlerin kolaylaşması için bunu şekil üzerinden anlatmayı uygun buldum. Bildiğimiz üzere toplumlar bireylerden ve onları yetiştiren ailelerden oluşur. Aslında ailedeki her kişi bir bireydir. Neyse toplumumuzun yapı taşı ailedir. Bunu önerme bozulmamalı hele ki birlik ve beraberliği bu kadar ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde.

Ailelerimiz, birbirlerini seven iki kişinin hayatlarını evlilik akdi ile birleştirmesi ile kanun huzurunda meydana gelmeye başlar. Bu akit sonucu ortaya çıkan artı değerler şekilde görüldüğü üzere Çocuk No:1, Çocuk No:2, Çocuk No:3' tür. Çocuklarınıza isim verebilir ya da onların bir kahramanlık gösterip isimlerini kazanmasını bekleyebilirsiniz ama asla daha fazlasını bekleyemezsiniz. Çocuklarımız da anne babalarının bu mutlu beraberliği benzeri ilişkiler kurarak yine şekilde görülen evlilik akdini gerçekleştirip artı değerler üretebilirler. Bu seriye Çocuk numarası ile birlikte 2. Nesil 1. Segment adını verdim.

Bu esnada asıl vurgulamak istediğim yere geldiğimizi düşünüyorum. İki aile arasında bir bağ kurulması ve bunların "akrabalık" olarak adlandırılması üzerine konuşmalıyım. Çünkü gerçekten benim için oldukça güç bunları açıklaması.
Bakınız, her ailedeki çocuklar birbirleriyle "kardeş" burası oldukça basit.
Evlenen erkek çocuğun eşine diğer kardeşler "yenge"
Evlenen kız kardeşin eşine ise diğer kardeşler "enişte" adlandırmasını yapıyorlar. Buraya kadarına oldukça hakimim.

Evlenen çocukların anne ve babaları bu noktada yeni birer isim alıyorlar.
Dünür.
Çocuk serisinin anneleri ve babaları çocuklarını evlendirdikten sonra birbirlerine dünür demeye başlıyorlar. Ancak çocuklar tarafından onlara verilen yeni isimler var. Resmi yazışmalarımında eşinin annesine "kayınvalide" ve babasına"kayınpeder" derler. Ancak yüzüne karşı ise genelde anne ve baba tercih ediliyor. Tabi anne babalar ise boş durmayıp, oğlunun eşine "gelin" kızının kocasına ise "damat" kelimesini kullanıyorlar ancak çocukları her zaman onların çocuğu.

Akrabalığın gizli kahramanları elti, baldız, görümce ve kayınço çünkü onlar aslında herkes ve hiç kimsedirler. Kimi ailelerin mitokondrisi gibi çalışırlar. Baldız olan akrabamız, erkek çocuğun(Çocuk No:1) eşinin(Çocuk No:3) şayet kız kardeşi(Çocuk No:2) varsa bu erkek çocuğa göre baldızdır.(Baldan tatlıdır demeyeceğim.) Erkek kardeşi(Çocuk No:1)var ise bu akrabamızın adı kayınçodur. GÖrümce, damadın(Çocuk No:1)kız kardeşine(Çocuk No:3) gelin(Çocuk No:3) tarafından verilen isimdir. Elti ise çok hakim olmamakla beraber tablomuzda görünmez olan evli erkek kardeşlerin eşlerinin birbirlerine verdiği isim olarak bakıyorum.

2. Nesil 1. Segment olarak isimlendirdiğim çocuklar ise birbirlerine göre cinsiyet gözetmeksizin kuzendirler. Anne ve Baba' ya göre "torun" Çocuk serisine göre "evlat", "çocuk", "bala" olarak nitelendirilirler. Çocuk No:1 2.Nesil 1. Segment için Çocuk No:3; "Anne", Çocuk No:1; "Baba", şekildeki "Anne" ve "Baba", için ise Anneanne, Babaanne ve Dede kelimelerini kullanır. Yine bu doğrultuda "Baba"sının kardeşi olan Çocuk No:2' yi "Amca", Çocuk No:3' ü "Hala", "Anne"sinin kardeşi olan "Çocuk No:2"yi "Teyze", Çocuk No:1' i ise "Dayı olarak çağırırlar.

Sorum şu:Biz Habsburg sülalesi miyiz de bu kadar karışık, girift ilişkilere sokuyorsunuz beni? Bir yere kont, dük olarak atayacak mısınız da böyle payeler veriyorsunuz güzel kardeşlerim? Ben aristokrasinizi desteklerim desteklemesine ancak bunları aklımda tutacağım bir moral, motivasyona ihtiyacım var.

Düzeltme: Aristokraside atama olmaz, Napolyonik bir durum yoksa tabi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder