28 Kasım 2009 Cumartesi

Al Şu Blogların Hepsini Taka Tukacıya Götür Rica Ediyorum

Kimi insanlar bazı şeyleri ilk kez dile getirdiklerini sanarak mı yoksa öğrenme sevinciyle ne yaptıklarını bilemiyorlar. Ben de bu gruba dahilim. Geliyor blog açıyor, gidiyor arkadaşlarının başının etini yiyor.
Ancak şuna katlanamadığım oluyor. Bu dünyanın yükleri, ihtiras, şiddet, nefretlerini edebi bir şekilde ifade ederken çekinmiyorlar. Yani bunların en iyileri yazıldı. Shakespeare(İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde olsam ya da hoca moca olsam ismi doğru yazamayana basarım 0'ı. Yok öyle yağma), Dostoyevski(sen başka isim bilmez misin be adam diyenleri duyar gibiyim), Camus falan yazmış arkadaş sen daha niye kurcalıyorsun. Yaşadığım taraftan örnek vereyim. Çoğunuz Gazap Üzümleri'ni, Bitmeyen Kavga' yı okumuşsunuzdur. Diyelim temiz 80 sene oldu bunlar yazılalı. E arkadaş aynı şeyleri benzer karakterlerle bugün de yaşadıysam şimdi daha da yazmaya ne gerek var. Daha iyisini yapabiliyorsan buyur tabii ki. Ha şunu diyen de bu sorudan puan alabilir. İşte Burjuva ile işçi sınıfının problemi aynıdır değişmez, bu kavga 5000 senedir aynı Steinbeck yazınca üstüne bir satır yazmayacak mıyız diyenler de puan aldı sakın yaygara çıkarmasın. Ancak tam puan alamamalarının sebebi ondan önce de Zola' nın Germinal'i var. O da anlatıyor Steninbeck' ten önce. Ben onlara dil uzatıyor muyum? Demek ki bu üslûp meselesi önemli.

Büyük büyük cümleleri kullanarak büyük yazmış olmuyorsun aksine büyük sorumluluğunu almış oluyorsun. Şimdi başlıyorum.

----Korkular Üzerine Bir Deneme----

Yahu dur! beni heyecan bastı sadece başlığını koyarken. Bunu yazıyorsan şayet daktilo kurdun. Kağıdı yerleştirdin. Şeridi kontrol ettin. Küllüğe baktın dolu olduğunu fark eder etmez küfür edip mutfağa dökmeye gittin. Mutfağın halini görünce bir tur daha küfredip salonun perdelerini açıp havalandırmaya bıraktın ve gelip bir sigara yaktın. Bunu yazanın sahnesi bu ya! Vallahi başka değil. Muhakkak biraz da sakal ve boğazlı kazak olacak.


Ben artık inandım ki şuna, büyük cümlelere, tanrılara, cennetlere, büyük acılara, cezalara, fildişi kulelere ihtiyaç yok. Pek basit bir Palto(bkz:Gogol), masanın üstüne saçılmış olan fasulye, evde yaptığın limonata, bindiğin trende baş örtülü Erenköy teyzesi de sende bir ifade, anlatılacak bir hikaye bulabilir.

Parti bitti dağılın.

içerik başlıkla uyumlu değil,tanım, tanım devamı, örnek, alıntı ya da bkz değil
problemi de yok 1 dönüm bostan, yan gel osman

NOT: Buradan kimseye yazmayın demiyorum. Herkes yazsın da ne bileyim kendine yazsın, eşine, dostuna, okutsun. Bu düşünsünler de adam gibi düşünsünler gibi oldu.
Herneyse bir kez de ben yapayım. Kendimi imha ettim bu yazıyla 5 saniye içinde

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder