3 Kasım 2009 Salı

Sabah

Bu sabah zaruri sebeplerden kelli kalkış saatimi 06:00'a çektim.(Yemin ederim 6:00 AM İlk uyandığım zamanı hiç unutmak istemiyorum. 05:44 o da bir önceki tarifeden. Nedenleri üzerine sorduğunuz soruları daha sonra cevaplandırabilirim. 5:44' ten 6:00' ya çok temiz bir uyku uyuduktan sonra göreli olarak yeni yatmış ve uyanmış olduğumu fark ettim. Daha saat yeni 00.37 idi ben uyumazdan önce. Annemin bana güldüğü anı hatırlıyorum ha bir de boyumun uzadığını hatta tavana erdiğini ne de olsa bugüne bugün 06:00' da kalkmış bir insanım. Mütemadiyen devam eden havlamayı ne duymazdan gelebilirim ne de yazmazdan. O kadar periyodik havlıyordu ki köpoğlusu bir miktar süre geçtiğinde takriben saat 06:13 sularında ben o sesi artık duymaz oldum. Her zamanki sesler gibi. Buzdolabı motorunun çalışması, sifon dolma sesleri gibi. Saat 06:23 sularında çoraplarımı ayağıma takmamla beraber henüz terkettiğim ve fazla için hala sıcaklığını koruyarak benim uzaklaşmış olamayacağım yatağıma 7 dakika için uzandım ve 7 dakikalık keyif yaptım. Gözlerimi kapar kapamaz hemen kendime 7 dakikanın ne kadar uzun olduğu, şu an 5 saatlik uykumdan dinlenmediğim kadar dinleneceğim hakkında bir brifing vermemin ardından, evi 06:31' de evi terk ediş. Saatlerin geri alınması ile aydınlanmış olan eski 07:32' de ben ve köpoğlusu istasyona yürüdüyüş. Tren bile boş.
Üstelik ilk seferi belli ki. Camlar ıslak. Yerler daha çamura bulanmamış. Tek bacak kavurma kaloriferleri ile 28 dakikalık bir yolculuk.

Sonrası önemsiz....

Kesin boyum uzadı kesin

2 yorum:

  1. Uyku, bizi sürekli içine çekmeye çalışan bir girdap gibi.

    YanıtlaSil
  2. istasyonda tiren oluyor biraz
    ben bazan istasyonu bulamayan bir adamım

    C.S

    YanıtlaSil