8 Haziran 2011 Çarşamba

Edebali I


Samuel Morse pek çoğumuzun böyle okuyunca tanımadığı gibi, mors alfabesini geliştirmiş olan ve telgrafı hayatımıza katmış büyük bilim insanı. Şöyle böyle oldu. Küçükken bilime çok meraklıydı, bir sayı çarpardı aklınız dururdu gibi maarif takvimi arkası açıklamalardan sıyrılacağım.

Morse bu elektrikli telgrafı, gerçek bir yenilikçi olan II. Mahmud'a getirmeyi uygun görüyor. Böyle bir yatırımı ancak sultanın kabul edeceğini düşünüyor. II. Mahmud takdir edeceğiniz gibi, hemen kabul ediyor ancak eldeki prototipin Sultan'a yaraşır bir hale getirilmesi için ekip Viyana' ya gidiyor. Viyana' ya Tuna Nehri' nden giden geminin batmasıyla II. Mahmut' un "Vermeyince Mabud neylesin Mahmut" sözünü tekrarladığına eminim. Bu arada merak etmeyin Morse hayatta. Rahat olabilirsiniz. Hala Yılmaz Özdil için çalışıyor o esnada. Ekibini yolluyor Sultan'a.


Neden Yılmaz Özdil diye soracak olursanız günümüzde Morse' un ruhunu dünyada en çok şad eden kişi Yılmaz Özdil. Vizyonel farklılıkları olsa da Yılmaz Özdil her yazısında kullandığı
"Türkiye
....
Yurdum
...
Paganini
-...
"
şeklindeki Mors kodlarını aşıp, yazıya ulaşamıyorum. Hatta sadece noktalara odaklanıp, onlardan manâlı bir şey çıkarmak istiyorum. Genelde H, I, S harflerini yazdığı için kendi yağımda pembeleşinceye kadar kavruluyorum.

Sözün Yılmaz Özdil' e bağlayıp hayranlarınca tartaklanmak yerine tu kaka edilen Osmanlı'nın teknoloji yatırımları ve innovasyon için para harcamaktan çekinmeyişi ile bitireyim. Yani gemi batmasaydı dünya üzerindeki ilk metrolardan biri ile değil de ilk telgraf hattını kuran devlet olarak övünebilecektik. Hatta farklı bir çıkarım ile günümüzde yaşayan imparatorluk ABD değil, Osmanlı olsaydı ışık hızında Hac' a gitmek değil, Uzay Merdiveni ya da Mars' ın Fethi gibi, konularla uğraşan bir topluluk olacaktık.Kızıl Elma Mars olacaktı.Uzay aracının ismi Edebali I ya da Leonardo III, Sefer-ül Morse gibi bilim insanlarının adını da içereceğine inanır gibi oldum.

Hadi Ciao
...
-...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder